Enflasyondaki yüksek artış ve bunun fiyatlar üzerindeki yansımaları toplumun her kesimini olumsuz olarak etkilemiş durumda. Yetkili otoritelerine göre yıl sonunda enflasyon düşmeye başlayacağı ifade edilmektedir. Yüksek fiyat artışlarından hem üreticiler hem tüketiciler hem aracı faaliyeti yürütenler mutsuzken burada sorun kimden kaynaklanmaktadır?

Yetkililer yaptığı açıklamalarda fiyatlardaki dalgalanmanın geçici olduğunu, artışın arkasında yüksek kar elde edilmesinin olduğunu belirtmişti. Çözüm olarak Hazine ve Maliye bakanlığı denetimleri arttıracak, fahiş fiyat artışı yapanlara müdahale edilecekti. Aradan ortalama 4 ay geçmesine rağmen yapılan denetimlerin bir sonuç vermediği fiyat artışlarını kontrol edemediği ortadadır. MB’nin enflasyona karşı elindeki en güçlü silahlardan biri olan faiz silahı devre dışı bırakılması ve yapısal önlemler yerine günlük popülist politikaların esas alınması tarımsal ürünlerdeki fiyat artışını dahada arttırmıştır.



Grafiktende görüldüğü gibi denetimler ve KDV destekleri fiyatlar üzerinde hiçbir etki yapmamıştır.24 ocak 1980 yılından günümüze kadar 42 yıllık bir süreç Türkiye’yi tarımda adım adım iflasın eşiğine getirmiştir. Yaşanan pandemiyle birlikte tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar sorunun belli bir noktada küresel çapa yayılması tarımda dışa bağımlı hale gelen Türkiye için adeta bir felaket olmuştur. 1980 yılında sadece 51 milyon dolar olan tarım ürünleri ithalatı 2019 yılı sonunda 192 kat artarak 10 milyar dolara dayanmıştır. Aynı dönemde ihracat artışı ise sadece 3,3 kat olmuştur. 24 ocak kararlarıyla benimsenen büyüme modeli dış talep için ucuz işgücü olma niteliğine sahiptir. Tarım sektörüne verilen sübvansiyonların geri çekilmesi, ucuz olan ülkeden ithalat yaparım düşüncesi terbiyevi ithalat olarak görülmüş üretici cezalandırılmaya başlanmıştır. Finansal liberilasyonla tarım sektöründe çalışanlar ucuz iş gücü olarak görülmüş, dolayısıyla kırsaldan kente olan göçün artmasına neden olmuştur. Geldiğimiz son noktada yapılmaya çalışılan KDV indirimleriyle biz üzerimize düşen görevi yaptık deyip, sorumluluktan kaçmak için üreticiyle tüketiciyi karşı karşı karşıya getirmektir. Tarımsal ürünlerdeki artışın önüne geçebilmek için sayfalar dolusu sunulan tekliflerin uygulanabilmesi için ilk olarak sorunun kabullenilmesi ardından bu sorunların sonuçlarının değilde nedenlerinin ele alınması gerekmektedir.