12 Nisan 1993 tarihi Türkiye için oldukça önemli bir gündü. İlk kez internete bağlanmanın sevincini yaşıyorduk. Tübitak ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin iş birliği ile başlatılan TR-NET projesi kapsamında 64 Kbps kapasiteli bir kiralık hat kullanılarak ODTÜ ile ABD’deki Ulusal Bilim Ağı arasında ilk internet bağlantısı kuruldu.

Bizim internet ile ilk tanışmamız Türkiye’nin ilk GSM operatörü üzerinden DATA yazıp sms kanalına yolladıktan sonra gerçekleşti. İnternet bağlantımız oldukça yavaş olarak gerçekleşiyordu. Yeni kuşağa bunu anlattığımda bana ‘nasıl yani internete mesajla mı bağlanıyordunuz?’ diye soruyorlar.
Nereden nereye geldik. Dün cep telefonunu modem olarak kullanan internet severler bugün fiber optik kablolar ile büyük bir bilgi ağının içinde buluyor kendini.

Şimdiki nesle biz de internete böyle bağlanıyorduk dediğimizde büyük bir şaşkınlık ifadesi ile bize bakıyorlar. Hatta gülüyorlar…

Fotoğraf yollamak için multi medya mesaj özelliğini kullanan bizler ne çabuk alıştık uygulamalar üzerinden fotoğraf ya da video yollamaya…
İnternet sayesinde bulamayacağımız bilgi kalmadı gibi. Eski ansiklopedilerin yerini arama motorları aldı. Yolları sora sora bulduğumuz şehirlerde artık navigasyonlar kullanılıyor. 
Uzaklar ne kadar da yakın oldu internet gerçeği ile …

Eskiden haberleri ajanstan dinlerdik. Şimdi elimizin altında akıllı telefonlar bizim aklımıza şekil verir oldu. Artık tek tıkla bir habere milyarlarca insan ulaşır oldu.
Getirdikleri bir yana götürdükleri de oldu elbette. İnternet’in yaygınlaşması ile birlikte hayatımız kolaylaşırken kötü niyetli kullanıcılara kapı açtı. İnternet dolandırıcılığı artık daha çok konuşulur oldu. 

İnternet hızını arttırırken şimdilerde ise yapay zekayı kucaklamış götürüyor. Her yerde yapay zekanın ne kadar muhteşem olduğunu okuyoruz.
Neler gördük neler işittik yapay zeka sayesinde. Vefat eden insanları hem gördük hem de onun sesinden yeni nesil şarkıları dinledik. Artık bir talimat ile yapay zekaya şu makaleyi bile yazdırabilirsiniz. İnsan duygusunun olmadığı hangi zeka bizi mutlu eder ki?

Sanal mutluluk en büyük yalan sanırım. 

İnternet doğru amaçlar için kullanılabileceği gibi kötü amaçlar içinde kullanılıyor. Hatta şimdi, şu an da sesimizi görüntümüzü yapay zeka ile montajlayarak söylemediklerimizi söyletir yapmadıklarımızı gösterir olabilirler. 

Korkunç olduğunu söylemek hatalı olmaz.

Eskiler ‘her duyduğuna inanma’ derlerdi. Şimdilerde her duyduğunuza ve gördüğünüze inanmayın demek yerinde olur.

Dolandırıcılar, şantajcılar ve yasadışı iş yapan herkesin rahatlıkla kullanabileceği yapay zeka ile aslında nasıl bir çağa adım attığımızın en net delilidir.
Bundan 30 yıl önce internet hayatımıza girdiğinde biz, en çok başka dünyalara açılan kapıları sevdik.

Ödevlerimizi internet ile yapmayı, yaptığımız işi kolaylaştırmayı, sevdiklerimize fotoğraf atmayı farklı bulduk. Toplumsal olarak kötü kullanımlar sebebi ile internetin hayatlarımızda bir kırılma noktası haline geleceğini düşünemedik.

İnterneti bize kullandıra kullandıra çoğu şeyi tüketmeye, yok saymaya nasıl da alıştırdılar. 

Bugün yapay zekaya da alıştık değil mi?

Bakalım önümüzdeki 30 yılda hangi alışkanlıklarımız sona erecek. Yapay zeka, insana rağmen galip gelecek mi? En çok da bunu merak ediyorum.

Sağlıkla Kalın.