Sevgili Okurlarım, 
              Bir önceki köşe yazımda sizlere “MANİSA KENTKONSEYİ” Genel Kurulunda yaşanan olumsuzlukları yazıştım. Yazımın bir bölümünde istifa ederek ayrılan eski başkanı Ahmet Karadağ’ın “Faaliyet Raporu yok mu?”  soruma arka sıralardan, “İstifa ettik, bu toplantıda boşluk dolduruluyor Faaliyet ve hesap verme raporu olmaz” diye seslendiğini yazmıştım. Kendisini yakinen tanımadığımdan zannedersem bir kez bir kalabalık toplantıda rastlamıştım, Yazım sonrası bir arkadaşımdan Ahmet beyin telefonunu rica ettim, kendisini Telefonla aradım. Sayın, Ahmet Karadağ KENTKONSEYİ toplantısına davet edilmediğini o nedenle katılmadığını ve KENTKONSEYİ Sekretaryasının Büyük Şehir Belediyesi tarafından tutulduğunu gerekli Raporları Genel Kurula onların sunması gerektiğini açıklamış oldu. Bilgi ve duyarlılığı için Ahmet Karadağ’a teşekkür ederim. Merak ediyorum Divan Başkanlığı’na sorduğum soru için, bana toplantıda cevap veren şahıs kimdi? Belediye görevlisi olabilirmi? Bllemiyorum, Belediye sekretaryası istifamı etmişti,  o şahıs bana cevap verme gereksinimini neden duymuştu? Bu sorunun ve diğer soruların cevabını vermesi gereken, Divan Başkanı Sayın Ali Filizkan olduğunu düşünüyorum. 
        Kent Konseylerinin görevinin, yerel ihtiyaçları ve istekleri ortaklaştırmak ve yerel yönetimler bünyesinde gündem oluşturulmasını sağlamak amacıyla tavsiye vermek ve sağlanan hizmetlere ilişkin görüş sunmakla sınırlı olduğu. Sivil toplum kuruluşlarının gelişimine katkılarda bulunarak esas olarak, kent konseyleri devlet dışında kalan alanda kentsel yaşam ve kamusallık adına sivil toplum alanının gelişmesi için organize etme gayreti göstermelidirler. Tanımlı ibare mevcuttur kuruluşlarında. KENTKONSEYLERİ doğrudan yatırım, uygulama, gerçekleştirme gibi icraya ilişkin iş ve işlemlerde bulunmayacağı kuruluş amacında belirtilmiştir.  Kent konseyleri, şeffaflık ilkesinin yanı sıra hesap verilebilirlik ilkesine de sıkı şekilde bağlıdır. Tüm paydaş ve yurttaşların talepleri halinde kent konseyleri, ilgili konuya ilişkin açıklama yapma, kaynaklarını nasıl kullandığını raporlamayı, konseyin yürüttüğü işlerde sorumlulukların üstlenilmesinde cevap verebilir olmayı ve sosyal güveni tesis etmeyi, taahhüt etmesi kuruluş esasları dahilinde olduğu bilinmektedir.
     Kent konseyleri ayrıştırmaz, dışlamaz; tam aksine kapsayıcıdır. Kenti içindeki tüm ekonomik, sosyal ve siyasal grupları bir bütün halinde görür ve katılımlarını önemser. Bu nedenle kent konseyleri kente dair o kentte yaşayan herkesin söz söyleye bileceği kürsüdür. Katılımda siyasi görüş, ırk, din, dil, etnik köken, cinsiyet gibi unsurlarda ayrımcılık ya da kayırmacılık yapamaz. 
   “ Kent konseyleri kuruluş amaç ve ilkeleri kapsamında, herhangi bir özel ya da kamu kurumuna bağlı değildir. Hiçbir kurumla ast-üst ilişkisinde bulunmaz. Belediye Başkanının çağrısı neticesinde oluşturulsa dahi, belediye başkanı veya teşkilatının himayesinde değildir. Belediye başkanı da kent konseylerinde diğer üyeler gibi bir üyedir. Mali yapısı açısından ise sadece belediyenin ödenek ayırma suretiyle, yürüttüğü faaliyetlerle orantılı ayni ve nakdi yardımları ile iş ve işlemlerini yürütür.” Denilmektedir.
     Çalışma ilkelerine baktığımız da, Yoksulluğa Son, Açlığa Son, Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam Nitelikli Eğitim, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Temiz Su ve Sanitasyon Erişilebilir ve Temiz Enerji, İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme Sanayi, Yenilikçilik ve Alt yapı, Eşitsizliklerin Azaltılması, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar Sorumlu Üretim ve Tüketim, İklim Eylemi Sudaki Yaşam Karasal Yaşam, Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar Amaçlar İçin,  Ortak kararlar üretme hedefi taşır.  Kent Konseyi, iyi yönetimin çoğulcu niteliğinin gerçekleştirilmesinde ve kamu hizmetlerinin sunulmasına yönelik açıklık, hesap verilebilirlik veya saydamlık gibi unsurların değerlendirilmesinde büyük önem taşımaktadır. 
      Bu doğrultularda kent yöneticileri ne yapabileceğim naçizane bir tavsiye;  Manisa’da 1981 yılından yaşamaktayım, Emekli Memur olarak, Sporundan, Kooperatifine, Manisa’ya hizmet vermek için kurulan 0nlarca STK Başkanlığı ve Yöneticilik, Ticari iş adamlığı ve Gazetecilik hayatımı onurla yürüttüğüme inanan “Deli bir Manisa sevdalısı” olarak her geçen gün yok edilmeye çalışılan, Manisa’nın Tarımından, Kültürüne, Ekonomisinden Sporuna, Tarihi dokusundan, Medeni irsinin kaybolmasına kadar erozyona uğramasını görmek umutsuzluğa itiyor insani yaşamımımızı. Kentsel sorumluluk kapsamında iş başına gelen KENTKONSEYİ Başkanı Ufuk Tanık ve Yürütme Kurulu’nda Cüneyt Çalışır, Levent Akçalı, Mert Efendioğlu, A. Ozan Onağ, Işıl Palabıyık, Can Süzen’e  çalışmaların da başarılar dileyorum.
    Manisa’mızda atıl durumda olan, Vakıflardan Restorasyonu yapılmış vaziyette Büyük Şehir Belediyesinin devraldığı, HÜSREV AĞA HAMAMI’nı umarım düştüğü harabe durumdan kurtarırlar. KENTKONSEYİ  önerisiyle, Belediye arasında iş birliği yapılarak çöp ve idrar kokusunun yayılmasını önleyerek çözüme kavuştururlar.
   Manisa Azerbaycan Dil Tarih Araştırma Merkezi başkanlığım döneminde sunulan projeler BŞB tarafından dikkate alınmamıştı.  STK önerirlilerine kulak tıkamanın kente faydası olmadığı gibi, “Sen, ben, bizim oğlan “ anlayışı olan dar içe kapalı  şoveniz dar anlayışlar terk edilmelidir.  Manisa’mızın Medeni İrs mirası olan, “SİNAN ÇELEBİ MUALLİMHANESİ’NİN VAKFİYESİ” Sinan Çelebi Muallimhanesi SOS sinyalleri vermektedir. “Yer altındaki mirasımı kurtarın” dercesine. Tapusunun 614 ada, 1 ve 11 parselleri üzerindeki Sinan Çelebi Muallimhanesi’nin Kuzey doğu bitişiğinde de Niflizade Mescidi ve Çeşmesinin yeri 627 ada, 1,2 ve 3 parselle aynı sinyalleri veriyor, duyan varmı?
    Ulu cami çevresinde Saruhan beyin, Sarayının kalıntıları ve Çeşmeleri Manisa halkından ilgi bekliyor. Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte Kent dokusuna dokunmayan, yerel yöneticiler gelecek nesillerin vicdanında  Mahkum edilirler. Manisa’da oluşturulan “DOSTLAR MECLİSİ” mensupları bu konuları uzman ekipleriyle incelemektedir. Çözüm üretmek için ekipleri ve Projelerleri ile yerel yönetimlerle çalışmaya hazırdır. Kentlerin Yöneticileri “Pembe” tablolarla değil, yaşamın gerçeklerine dokunarak hizmet vermelidirler.
     Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.